Borsa Neden Düşüyor, Düştü?

Borsa İstanbul’da bundan önceki aylarda olduğu gibi dün de aşağı ve yukarı yönlü sert hareketler gözlendi. Peki, Borsa İstanbul neden düşüyor, düştü? Borsa ne zaman yükselir? İşte son dakika Borsa İstanbul gelişmeleri

Borsa İstanbul’da önceki aylarda olduğu gibi dün de aşağı ve yukarı yönlü hareketler gözlendi. Borsa İstanbul’un yatırımcı açısından tatsız olmasını ve kimi zaman sert fiyat hareketleriyle gündeme gelmesini sağlıyor. Bunların başında yüksek faiz ve azalan şirket kârları var. Yabancı yatırımcı borsadan çıktı, yerlide de güç kalmadı. Böyle olunca likidite düştü ve sert hareketlere zemin hazırlandı. Peki, borsa neden düşüyor, düştü? İşte detaylar…

Borsa İstanbul Neden Düşüyor?

Borsa İstanbul genelde 7-8 ay özelde ise 11 binin üstüne çıktığı 18 Temmuz’dan bu yana yatırımcısının yüzünü güldürmüyor. Bazı günler artıda başlayan endeks gün sonu yine ekside kapanıyor. Dün yine baş döndürücü bir hızla işlemler gerçekleşti. Endeks sabah olumlu açılış yapsa da seansın son iki saatine ise sert satışlarla girildi. 9 bin 300 seviyesine kadar geri çekilme gördük. Bu seviyeden gelen tepki alımlarıyla birlikte endeks kapanışa doğru toparlanarak günü yüzde 1,08 yükselerek 9 bin 521 seviyesinden tamamladı. Peki borsaya ne oluyor? Temelde 7 ana neden Borsa İstanbul’un tatsız seyretmesini sağlıyor.

Bunların başında ise yüksek faiz ve azalan şirket kârları geliyor. Yüksek faiz bir yandan hem yerli hem yabancı yatırımcıların hisse senedi piyasalarından çıkıp mevduat ve tahvil gibi sabit getirili risksiz araçlara yönelmesini sağlıyor. Diğer yandan borsada kredili işlem yapanların sayısı yüksek faiz nedeniyle her geçen gün azalıyor. Bazı zamanlar kredili hisse taşıyanların yaptıkları mecburi satışlar da endeksin sert aşağı gelmesini beraberinde getiriyor. Örneğin hafta sonu faiz masrafından kurtulmak için yatırımcı her çarşamba günü sert satışlar yapabiliyor. Hisse alım satımında 2 günlük süre (T+2) olduğu için çarşamba günü kredili işlem yapanlar cumartesi ve pazar faiz yüküne katlanmak zorunda kalıyor. Bu nedenle çarşamba günü kredili hisseler satılıyor.

Şirket kârları ise eriyor. Bunu her gelen bilançodan görüyoruz. Enflasyon muhasebesinin de desteklediği bu erime önümüzdeki dönem ekonomi yönetiminin enflasyonu düşürmek için talebi kısma politikası nedeniyle bazı sektörler hariç daha da sürecek gibi.

Yabancı ve büyük yatırımcıları rahatsız eden bir başka gelişme, yüksek değerleme ile yani pahalı olduğu hesaplanan halka arzlar ve daha da ilerisi halka arzdan sonra bu şirketlerin hisselerindeki gelişmeler. Şirketlerin zaten pahalı halka açılan şirketlerin halka arz sonrası onlarca kez tavan olmasının ve ardından gelen sert satışların yanı sıra diğer yandan bu şirketlerin KAP’a otomobil yapacağım, altın buldum gibi açıklamaları piyasada manipülasyon kokusunu artırıyor. Bu durum zarar eden yatırımcıyı küstürürken yabancı yatırımcının da piyasadan uzak durmasını sağlıyor.

Enflasyonun düşüş süresinin uzaması ve borsada yeni bir hikaye yazılamaması geçen yıl hisse senetleri piyasasına gelen 2,5 milyar dolarlık yabancı parasının çıkmasını sağladı. Bu süreç alım yapmayı planlayan diğer yabancı ve yerli yatırımcıların elini tuttu. Böyle olunca likidite düştü ve endekste sert hareketlere zemin hazırlandı. Algoritmik işlem yapan makinelerin devreye girmesi de süreci hızlandırdı. Başta beklenenden düşük gelen enflasyon rakamları nedeniyle ABD piyasası olmak üzere global borsaların resesyonu (durgunluğu) fiyatlaması da Borsa İstanbul’a olumsuz yansıyor. Borsa global piyasaların her düşüşünde düşüyor ancak onlar sonradan toparlansa da kaynak eksiği nedeniyle toparlanamıyor.

Öncelikle başta eylül ve ekim enflasyonu olmak üzere enflasyonun düşmesi hem makro ekonomi hem borsa için şart. Bu noktada petrol fiyatlarındaki düşüş Türkiye için önemli bir şans. Enflasyondaki düşüşün ardından beklenen faiz indirimi süreci borsanın yakıtı olacak. Enflasyonist yeni vergi ayarlamalarının olmaması ve Orta Vadeli Program’da (OVP) yönetilen ve yönlendirilen fiyatların hedeflenen enflasyona göre yapılacağının belirtilmiş olması da piyasanın artı hanesine yazılacak unsurlar.

Borsa İstanbul Neden Düştü?

Uzmanlar, borsadaki düşüşün temel etkenlerinin başında yurt içi piyasalarda sıkı para politikasının devam etmesini ve faizlerin yüksek seviyelerde kalmasını gösteriyor.

Ayrıca finansman maliyetlerinin şirketler üzerinde baskı yaratması, ekonomide kısmi bir soğuma ile birlikte bilanço beklentilerinin düşmesi ve risksiz mevduat getirisinin yüksek olması da borsadaki düşüşü tetikleyen diğer faktörler olarak gösteriliyor.

Borsa İstanbul Bugün Neden Düştü?

BIST 100 Endeksi, günün ilk saatlerinde yüzde 1,20 yükselişle 9.532,38 puandan güne başladı. Ancak bu olumlu başlangıç, gün içerisinde destek bulamayarak yerini satışlara bıraktı.

Özellikle saat 15.00’ten sonra yoğunlaşan satış baskısıyla endeks, 200 günlük hareketli ortalama olarak kabul edilen önemli destek seviyesi 9.400’ün altına gerileyerek gün içerisinde şu ana kadar en düşük 9.277, 88 puana kadar geriledi.

Borsa İstanbul BIST 100 endeksi eğer bugünü de eksi bölgede kapatırsa 8 işlem günü aralıksız değer kaybı yaşamış olacak.

Analistler, BIST 100 endeksi için 9400 seviyesinin kritik bir öneme sahip olduğunu ve bu seviyenin altındaki kapanışların satış baskısının güçlenmesine neden olacağı konusunda uyardı.

Borsa İstanbul Ne Zaman Yükselir?

Temel olarak borsanın çalışma mantığı bir çeşit açık artırmaya dayanır. Alıcı ve satıcılar, halka açık şirketlerin mülkiyet payları için alım ve satım teklifleri yaparlar. Eşleşen fiyatlar üzerinden trade işlemleri gerçekleşir ve böylece hisse senedinin fiyatı belirlenmiş olur. Tüm bu süreç, her ne kadar en nihayetinde alıcı ve satıcı kararlarına bağlı olsa da çeşitli etkenleri içerisinde barındıran karmaşık bir yapıya sahiptir.

Dolayısıyla hisse senedi fiyatları üzerinde belirleyici olan pek çok farklı faktörden bahsetmek mümkündür. Gerek yükseliş gerekse düşüş açısından piyasalardaki arz talep dengesi, sektörel trendler, yatırımcıların eğilimleri gibi faktörler dikkate alınmalıdır.

Aşağıda genel olarak borsada yükseliş trendine neden olabilecek faktörler hakkında detayları bulabilirsiniz.

Borsada Arz ve Talep Dengesi

Arz-talep dengesi, hisse senedi fiyatlarının belirlenmesindeki en temel faktörlerden biridir. Bir hisse senedine olan talep, yatırımcıların bu hisseyi satın alma istekliliğiyle ölçülürken arz ise mevcut hisse sahiplerinin satışa sunma eğilimini yansıtır.

Talebin arzı aşması durumunda, hisse fiyatları yükselme eğilimi gösterir çünkü yatırımcılar, sahip olmak istedikleri hisseleri elde etmek için daha yüksek fiyatlar ödemeye hazır olurlar. Dolayısıyla borsada yükselişin başlıca nedenleri arasında talebin yükselmesini vurgulamak gerekir.

Arz ve talep dengesi, çeşitli faktörlerden etkilenebilir. Şirket hakkında olumlu bir haber, yeni bir ürün lansmanı, güçlü finansal sonuçlar veya sektörel bir yükseliş, talebi artırabilir.

Alıcı ve Satıcıları Etkileyen Faktörler

Borsada yükselişin nedenlerini anlamak için alıcı ve satıcıları etkileyen durumları da göz önünde bulundurmak gerekir. Genel olarak bunları şu şekilde sıralamak mümkündür:

Ekonomik göstergeler, genel ekonomik sağlığın bir yansımasıdır ve yatırımcıların güvenini doğrudan etkiler. GSYİH büyümesi, işsizlik oranları, enflasyon oranları gibi makroekonomik göstergeler, alıcıların ve satıcıların piyasaya olan güveni ve dolayısıyla alım-satım kararları üzerinde belirleyici olabilir.
Şirketlerin mali tabloları, kârlılık, gelir ve büyüme oranları gibi finansal göstergeler, yatırımcıların şirket hakkındaki algısını ve hisse senedi talebini etkiler. Güçlü bir şirket performansı, genellikle alıcıları cezbederken zayıf performans satıcıları harekete geçirebilir.

Sektör ve şirket haberleri, piyasalardaki algıyı etkileyerek ilgili sektördeki şirketlerin hisse senetlerine olan talebi etkileyebilir. Örneğin, yenilenebilir enerji veya teknoloji gibi hızla büyüyen sektörler, yatırımcıların ilgisini çekebilir.

Ulusal ve uluslararası politik gelişmeler, seçimler, politikalar ve sosyal olaylar piyasalarda belirsizlik yaratabilir ve yatırımcı davranışlarını etkileyebilir. Belirsizlik dönemleri genellikle satış baskısını artırırken istikrar hissi alıcıları teşvik edebilir.

Genel piyasa duyarlılığı, yatırımcıların ekonomik koşullar ve piyasa trendleri hakkında sahip olduğu algıyı ifade eder. Aşırı iyimserlik (boğa piyasası) dönemlerinde alıcılar, aşırı kötümserlik (ayı piyasası) dönemlerinde ise satıcılar hakim olabilir.

Hisse Sayısı ve İşlem Hacmi

Bir şirketin piyasaya sürdüğü hisse senedi sayısı, arzı temsil eder. Eğer bir şirket hisse senedi sayısını artırırsa bu genellikle arzın arttığını ve potansiyel olarak hisse fiyatının düşeceğini gösterir. Ancak hisse sayısındaki artış eğer yatırımcı talebiyle dengelenirse bu durum fiyatları destekleyebilir ve yükselişe katkıda bulunabilir.

İşlem hacmi ise belirli bir dönemde alınıp satılan hisse senedi sayısını gösterir ve piyasadaki aktivite seviyesini yansıtır. Yüksek işlem hacmi, yatırımcıların o hisse senedine büyük ilgi gösterdiğini ve dolayısıyla fiyatın yükselmesine yardımcı olabilecek güçlü bir talep olduğunu gösterir. Fiyatların yükseldiği dönemlerde işlem hacminin de artması, yükseliş trendinin sağlam olduğuna ve devam edeceğine işaret edebilir.

Dönemsel Değişimler

Borsada genellikle yılın belirli zamanlarında yaşanan bazı eğilimleri gözlemlemek mümkündür. Örneğin, “Ocak Etkisi” olarak bilinen bir fenomenden bahsedilebilir. Buna göre yılın başında hisse senetleri genelde değer kazanır.

Ocak etkisi özelinde konuşursak bu durum, yatırımcıların yeni yıl için portföylerini yeniden konumlandırmaları ve önceki yılın sonlarında gerçekleşen vergi kaygılı satışlardan sonra piyasaya yeni sermaye akışı olmasıyla ilişkilendirilir. Ancak piyasadaki dönemsel değişimlerin yalnızca bununla ilgili olmadığını vurgulamak gerekir.

Belirli sektörler veya şirketler de yılın belirli aralıklarında bu tür değişimlerden etkilenebilir. Örneğin, perakende sektörü genellikle tatil sezonunda hisse fiyatlarında artış gösterirken turizm sektörü yaz aylarında benzer bir eğilim sergileyebilir.

Yatırımcılar, bu dönemsel eğilimlerden yararlanarak borsanın ne zaman yükseleceğine dair daha bilinçli tahminlerde bulunabilirler. Dönemsel değişimlerin farkında olmak, piyasa trendlerini öngörmede ve yatırım kararlarında stratejik bir avantaj sağlayabilir.

Şirket/Hisse Özelindeki Değişimler

Borsadaki genel trendlerin yanı sıra hisse senedi fiyatlarını doğrudan etkileyebilecek özel faktörleri de unutmamak gerekir. En başta bir şirketin finansal performansındaki değişimler, hisse fiyatlarını doğrudan etkiler. Kârlılık, gelir büyümesi, borç düzeyleri ve operasyonel verimlilik gibi faktörler, yatırımcıların şirkete olan güveni ve hisse değerlemesi belirleyici hususlar arasındadır.

Aynı şekilde bir şirketin üst yönetiminde meydana gelen değişiklikler, piyasa algısını ve hisse fiyatlarını etkileyebilir. Özellikle sektöründe saygın bir liderin şirkete katılması veya ayrılması, hisse fiyatlarında hızlı hareketlere neden olabilir.

Bununla birlikte şirketlerin yeni ürün veya hizmetlerini piyasaya sürmeleri veya mevcut ürünlerinde önemli iyileştirmeler yapmaları gibi hususları da yatırımcı ilgisini ve şirketin piyasa değerini artırabilecek konular arasında saymak gerekir. Ayrıca şirketlerin stratejik ortaklıklar kurması veya diğer şirketleri satın alması, büyüme potansiyelini artırarak hisse fiyatlarında olumlu bir etkiyi beraberinde getirebilir.

Dış Etkenler ve Pozitif Haberler

Borsa endeksini etkileyen konular arasında dış etkenleri de vurgulamak gerekir. Bu tür gelişmeler ve haberler, genellikle şirketin kontrolü dışındadır. Global ekonomik durum, siyasi gelişmeler, endüstri trendleri ve doğal afetler gibi çeşitli kaynaklardan kaynaklanabilir.

Bir yatırımcı olarak dış etkenlerin potansiyel etkilerini değerlendirirken geniş bir perspektife sahip olmalı ve çeşitli bilgi kaynaklarından yararlanarak bilinçli yatırım kararları almalısınız. Böylece piyasadaki dalgalanmalara karşı daha hazırlıklı olabilirsiniz.

Borsa Yükselirken Yatırımcı Psikolojisi

Hisse fiyatları yükselirken yatırımcıların psikolojisi de piyasa dinamiklerinin önemli bir parçasıdır. Yatırımcı davranışları, fiyat hareketlerinin devamını veya tersine dönüşünü beraberinde getirebilir. Bu süreçte yatırımcıların davranışları, çoğunlukla beklentileri, deneyimleri ve piyasaya olan güvenleri doğrultusunda şekillenir.

En çok karşılaşılan davranışların başında fiyatların yükselmesiyle yatırımcıların giderek daha iyimser olması gelir. Dolayısıyla daha yüksek getiri beklentisi içine girerler. Bu durum, bazen açgözlülüğe ve aşırı alıma yol açabilir, bu da piyasa balonlarının oluşumuna katkıda bulunabilir.

Diğer yatırımcıların kazançlarını gören bireyler, FOMO ile harekete geçebilir ve bu da fiyatları daha da yukarı çekebilir. Sürü psikolojisi, yatırımcıların bağımsız analiz yapmadan piyasa trendlerini takip etmelerine neden olabilir.

Bir başka etki olarak da uzun süreli yükselişlerin ardından bazı yatırımcıların kârlarını realize etmeyi tercih etmesinden bahsetmek mümkündür. Bu da piyasa üzerinde düzeltici bir etki yaratarak fiyatların stabilize olmasına yardımcı olabilir.

Borsa Yükselirken Uygulanabilecek Yatırımcı Stratejileri

Piyasadaki momentumdan faydalanmak için yatırımcıların doğru stratejileri uygulaması gerekir. Yükseliş trendinde uygulanabilecek başlıca stratejiler arasında şunlar sayılabilir:

Yükselen bir piyasada trendi takip eden stratejiler uygulamak genellikle etkili olabilir. Yatırımcılar, güçlü bir yükseliş trendine giren hisse senetlerini belirlemek için teknik analiz araçlarından yararlanabilirler.
Piyasa yükselişteyken yatırımcılar, portföy çeşitlendirme yoluna giderek risklerini dağıtabilirler. Farklı sektörlerden ve farklı büyüklükteki şirketlerden hisseler seçmek, potansiyel düşüşlere karşı bir koruma sağlayabilir.

Yatırımcılar, yükseliş dönemlerinde elde ettikleri kârları realize ederek, bu kazançları daha düşük değerlenmiş veya potansiyeli yüksek görülen diğer yatırımlara yönlendirebilirler.

Piyasa yükselirken acele kararlar vermektense, doğru zamanlamayı beklemek önemlidir. Bu noktada piyasa koşullarını ve potansiyel giriş noktalarını dikkatlice analiz etmek ve sabırlı bir yaklaşımla ilerlemek gerektiği unutulmamalıdır.

Yükselen bir piyasada bile risk yönetimi, yatırım stratejisinin ayrılmaz bir parçası olmalıdır. Yatırımcılar, zarar durdurma (stop-loss) emirleri ve pozisyon boyutlandırması gibi araçlar kullanarak risklerini sınırlayabilirler.

Borsa İstanbul Neden Düşüyor, Düştü: Yorumlar ve Sonuç

BIST 100 endeksi TL cinsinden bu yıl rekor kırsa da dolar cinsindeki zirvesinden çok gerilerde.
Endeks, dolar cinsinden 2013 yılındaki 500 seviyesinden 2023’te yaklaşık 250 puana kadar gerilemiş durumda.

Yabancı yatırımcı tarafında çıkış durdu; ancak halen beklenen giriş yaşanmadı.

Ekonomist Özay’a göre yabancı fon yöneticileri, yerel seçimlerin de geçmesini ve ortodoks ekonomi politikalarının devam edip etmeyeceğini görmek istiyor.

Borsada yabancı yatırımcıların 2012 sonlarında yüzde 67’yi bulan oranı, bu yıl 34,67 seviyesine kadar gerilemiş durumda.

Ekonomist Serdar Pazı, endekste dolar bazından zirvelerin tekrar görülmesinin yabancı yatırımcının ilgisine, yerel seçimlere ve Amerikan Merkez Bankası’nın (Fed) politikalarına bağlı olduğunu vurguluyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir